YangWang U9, dört elektrik motoruyla toplam 2.978 hp güç üretiyor.
BYD, bu amiral gemisi hiper otomobilinden dünya çapında yalnızca 30 adet üretecek.
308,4 mil/saat (496,22 km/s) hıza ulaşan U9, Chiron Super Sport 300+’ı geride bıraktı.

Üretim otomobilleri hız rekoru listesinin zirvesinde artık yeni bir isim var ve bu isim Avrupa, Japonya ya da Amerika’dan değil. Manşetleri yakalayan marka BYD’nin YangWang alt markası oldu. Kısa süre önce YangWang U9 Track Edition, elektrikli otomobil en yüksek hız rekorunu kırmıştı. Şimdi ise yeni ismiyle U9 Xtreme sahneye çıktı ve olağanüstü bir başarıya imza attı: Son sürüşünde 308,4 mil/saat, yani 496,22 km/s hıza ulaştı.

Maksimum hız (vmax), Almanya’daki ATP Papenburg yüksek hızlı ovallerinde Marc Basseng tarafından elde edildi. Ancak rekor yalnızca tek yönde kayda geçtiği için SSC Tuatara, 282,9 mil/saat (455,3 km/s) çift yön ortalama hızıyla şimdilik hâlâ resmî unvanı elinde tutuyor.

Devleri Karşısına Aldı!

Bu çekinceye rağmen rakamlar olağanüstü. U9 Xtreme, Andy Wallace’ın 2019’da yine tek yönlü koşuda 304,77 mil/saat (490,48 km/s) hız yaptığı Bugatti Chiron Super Sport 300+’ı geride bıraktı. Bir Çinli elektrikli otomobilin, Avrupa’nın en saygın hiper otomobillerinden birini geçmesi başlı başına önemli bir kilometre taşı.

Gücün Önemi

U9 Xtreme’in bu olağanüstü hızının en önemli nedenlerinden biri, devasa gücü. Dört elektrik motoru toplamda 2.978 hp üretiyor, bu da standart U9’un 1.288 hp gücünün iki katından fazla. Ayrıca, 1.200 volt platform kullanan ilk üretim otomobili ve BYD’nin diğer tüm modellerine kıyasla çok daha yoğun bataryalara sahip.

Üretim son derece sınırlı olacak; sadece 30 araç üretilecek. Fiyat henüz açıklanmadı, ancak bu performans ve prestijle alıcı bulmakta BYD’nin zorlanmayacağı kesin.

Papenburg’da Son Sürat

Araç içinden paylaşılan görüntülerde elektrikli hiper otomobilin rekor hızına ulaşma anı görülüyor. Basseng, pistin eğimli kısmında 300 km/s’nin üzerinde hızla döndükten sonra gaz pedalını sonuna kadar bastı ve otomobil şok edici bir hızlanma sergiledi. Araç 450 km/s ve 470 km/s hızlarını adeta zorlanmadan geçti ve 496 km/s’ye ulaştı.

Mazda, gelecekte tam elektrikli bir Miata üretme ihtimaline karşı geliştirdiği özel bir mimari için “Electric Automobile” adlı bir patent başvurusunda bulundu. Her ne kadar genel bir sedan ya da başka bir gövde tipi için de uygun olduğu belirtilse de, çizimlerdeki araç açıkça Miata’ya benziyor.

Patentteki temel fikir, batarya ve motorun otomobilin ortasına konumlandırılması. Bu sayede ağırlık dağılımı ideal seviyeye getiriliyor ve otomobilin dönüşlerdeki dengesine zarar veren “moment of inertia” yani ataletsel moment azaltılıyor. Bu yaklaşım, taban boyunca dev bir batarya yerleştiren tipik “skateboard” platformlarından farklılık gösteriyor.

Mazda’nın çözümünde:

• Batarya paketi, geleneksel şanzıman tünelinin bulunduğu orta alana yerleştiriliyor.
• Elektrik motoru da tünel kısmına monte edilerek kısa bir şaftla arka diferansiyele bağlanıyor.
• Ek olarak, koltukların arkasında ve yolcu koltuğunun önünde daha küçük batarya modülleri yer alıyor. Bu yerleşimle sürücünün ağırlığı da dengelenmiş oluyor.

Bu yapı sayesinde aracın ağırlık merkezi ortada toplanıyor, bu da daha çevik bir sürüş sağlıyor. Mazda, bu patentle Miata’nın klasik hafifliğini ve sportifliğini korumayı hedefliyor. Ancak şirket, henüz bu tasarımın seri üretime geçeceğine dair bir tarih açıklamadı. Miata’nın elektrikli versiyonu için daha hafif batarya teknolojilerinin gelişmesini bekledikleri biliniyor.

Citroën, C5 Aircross modelini elektrifikasyon çağına uygun şekilde yeniledi. Model artık hem tamamen elektrikli ë-C5 Aircross hem de 48V hafif hibrit motorlu C5 Aircross Hybrid 145 versiyonlarıyla sunuluyor. Her iki versiyon da verimlilik, menzil ve sürüş konforunu öne çıkarıyor.

Tamamen elektrikli ë-C5 Aircross, 73 kWh ve 97 kWh olmak üzere iki batarya seçeneğiyle geliyor. 210 bg gücündeki versiyon 520 km menzil sunarken, 230 bg’lik güçlü alternatif 680 km’ye kadar ulaşabiliyor. Hızlı şarj desteğiyle 27 dakikada %80 doluluğa ulaşabilen model, ısı pompası ve üç kademeli rejeneratif fren sistemi gibi enerji verimliliğini artıran detaylara da sahip. Ayrıca 2026 itibarıyla V2L (Vehicle-to-Load) teknolojisiyle harici cihazlara enerji sağlayabilecek.

C5 Aircross Hybrid 145 ise 136 bg’lik yeni nesil benzinli motorunu, 28 bg güce kadar destek sunabilen entegre bir elektrik motoruyla kombine ediyor. Bu sayede şehir içi kullanımda sürüşün %50’si elektrikli gerçekleşebiliyor. Araç, yaklaşık 950 km’lik karma menziliyle şarj altyapısı kaygısı olmadan hibrit teknolojiden yararlanmak isteyenler için mantıklı bir seçenek sunuyor.

Her iki versiyon da Citroën konfor geleneğini sürdürüyor. Geniş yaşam alanı, AGR onaylı koltuklar, yumuşak süspansiyon ayarları ve 580 litreye kadar çıkabilen bagaj hacmi, uzun yolculukları rahat hale getiriyor. 10 inçlik dijital gösterge paneli ve 12 inçlik bilgi-eğlence ekranı ise sürücüye sezgisel bir kontrol deneyimi sağlıyor.